ABD Ekonomik İvmesi Devam Ediyor, Uzun Vadeli Sinyaller Karışık
Bir dizi yüksek frekanslı haftalık göstergenin işaret ettiği üzere, ABD ekonomik faaliyeti dikkate değer bir direnç göstermeye devam ediyor. Hem kısa vadeli öncü göstergeler hem de eşzamanlı göstergeler güçlü pozitif ivme sergileyerek, daha geniş ekonomide devam eden gücü işaret ediyor. Bu direnç, yatırımcı duyarlılığını ve genel piyasa performansını destekleyen önemli bir faktördür; S&P 500, Nasdaq ve Dow Jones Endüstriyel Ortalaması gibi başlıca endeksler bu ortamda yol almaktadır.
Kapsamlı Gösterge Analizi Sektörel Ayrışmayı Ortaya Koyuyor
Ekonomik göstergelerin daha derinlemesine incelenmesi, nüanslı bir tablo ortaya koyuyor. Kredi spreadleri, Miller Skoru, St. Louis Finansal Stres Endeksi ve hisse senedi fiyatları dahil olmak üzere kısa vadeli öncü göstergeler büyük ölçüde pozitif kalmaya devam ediyor. Benzer şekilde, Haftalık Ekonomik Endeksi, Open Table verileri, Redbook satışları ve Finansal Koşullar Endeksi gibi eşzamanlı göstergeler tutarlı bir şekilde genişlemeci koşulları işaret ediyor. Örneğin, incelenen dokuz eşzamanlı göstergeden sekizi pozitif eğilimler gösterirken, yalnızca biri nötr kaldı.
Ancak, uzun vadeli öncü göstergeler daha karmaşık bir senaryo sunuyor. Şirket tahvilleri ve Hazine getirileri ile kurumsal kar büyümesi nötr ila pozitif olarak değerlendirilirken, konut sektörü ve emlak kredileri belirgin bir şekilde durgunluk eğiliminde kalıyor. Konutla ilgili özel veriler, özellikle federal raporlama üzerindeki hükümetin kapanmasının etkisi göz önüne alındığında, sürekli bir daralmayı işaret etmeye devam ediyor. Bu ayrışma, aksi takdirde güçlü bir ekonomik tabloda potansiyel bir fay hattını vurguluyor.
Piyasa Performansı ve Tüketici Harcama Dinamikleri
Gözlemlenen ekonomik direnç, özellikle kısa vadeli göstergelerdeki güç, ihtiyatlı iyimser bir piyasa duyarlılığına katkıda bulunarak SPY, QQQ ve DIA gibi geniş piyasa endekslerine yönelik desteği güçlendirdi. Bu sürdürülebilir ekonomik gücün önemli bir itici gücü, hisse senedi piyasası kazançlarından kaynaklanan servet etkisi ile kısmen desteklenen tüketici harcamalarıdır.
Ancak, bu genel görünüm, harcama gücündeki artan eşitsizliği gizliyor. Bank of America tarafından yapılan analiz, Eylül ayında toplam hanehalkı harcamalarının yıllık bazda %2 büyümesine rağmen, gelir grupları arasında keskin bir farklılık olduğunu gösteriyor. Yüksek gelirli haneler, önemli portföy kazançlarından büyük ölçüde faydalanarak harcamalarında %2,6'lık bir artış kaydetti. Örneğin, ortalama 1,6 milyon dolarlık hisse senedi ve yatırım fonuna sahip en üst %20'lik gelir dilimindeki kişiler, 2025'in 3. çeyreğine kadar piyasadaki yıllık %15'lik değerlenmeden yaklaşık 208.000 dolarlık portföy kazancı elde etti. Bu servet etkisi, birçok yüksek gelirli için ek yıllık 6.000 ila 10.000 dolarlık tüketim anlamına gelebilir ve varlık değerlemesini istihdam gelirinden daha önemli bir harcama kapasitesi itici gücü haline getirir. Buna karşılık, düşük gelirli haneler, özellikle Milenyum ve X Kuşağı, ücret büyümesinin yavaşlaması (Eylül 2025'te yıllık bazda %1,4) ve varlık tamponu eksikliği ile mücadele ederek sadece %0,6'lık zayıf bir harcama büyümesi gösterdi. Tüketici finansal gerçeklerindeki bu yapısal farklılaşma, varlıklı tüketicilere hitap eden sektörleri destekleyerek farklı piyasa etkileri yaratıyor.
Bölgesel Bankacılık Sektörü Ticari Gayrimenkul Zorluklarıyla Karşı Karşıya
Genel ekonomik dirence rağmen, bölgesel bankacılık sektörü, ticari gayrimenkul (CRE) borçlarına artan maruziyeti nedeniyle önemli zorluklarla karşı karşıya. Bölgesel bankalar, toplam kredilerinin yaklaşık %44'ünü CRE'de tutarken, bu oran büyük bankaların %13'ünden önemli ölçüde yüksektir. Özellikle ofis mülklerinde potansiyel kötü kredilerle ilgili endişeler artıyor; ABD'deki temerrüt oranları %10,4'e yükselerek 2008 zirvelerine yaklaştı ve tarihteki en hızlı artışı kaydetti.
2025 sonuna kadar 1 trilyon dolardan fazla CRE kredisinin vadesi dolacak ve bu durum, mevcut yüksek faiz oranlı ortamda önemli bir yeniden finansman sorunu yaratacaktır. Bu durum, bankaları kredi standartlarını sıkılaştırmaya zorluyor ve finansal piyasalarda dalgalanmaya neden olarak bölgesel banka hisse senetlerinde kayda değer düşüşlere yol açıyor. Kısa vadede, ağırlıklı olarak CRE sektöründen kaynaklanan beklenen yüksek kredi kayıpları, finansal sistem içindeki kritik bir zayıflığı vurgulamaktadır.
Görünüm: Bölgesel Veriler ve Kredi Döngülerinde Dikkat
Federal hükümet raporları kesintili kalmaya devam ederken, bölgesel Federal Rezerv anketlerinden ve Tedarik Yönetimi Enstitüsü (ISM) raporlarından gelen zamanında bilgiler, yerel ekonomik koşulları değerlendirmek için özellikle kritik hale geliyor. Örneğin, Kansas City Fed'in Ağustos 2025 anketleri, Onuncu Bölge'nin hizmet sektöründe mütevazı bir geri dönüş ve imalat faaliyetlerinde istikrarlı bir durumu gösterdi, ancak sinyaller karışıktı.
İleriye dönük olarak, uzun vadeli öncü göstergelerdeki ayrışma ile CRE'ye maruziyet nedeniyle bölgesel bankacılık sektöründeki yoğunlaşmış riskler, sürekli dikkat gerektirecektir. Genel ekonomik tahminler yakın bir durgunluk olmaksızın genişlemeyi işaret etse de, sektöre özgü zayıflık potansiyeli, özellikle konut ve emlak bağımlı sektörlerde devam etmektedir. Yatırımcılar, kredi döngülerindeki değişimleri ve 2025'teki beklenen faiz indirimleri de dahil olmak üzere gelecekteki Federal Rezerv politika kararlarının etkisini yakından izleyecekler. Bunlar konut piyasasını ve inşaat malzemeleri gibi ilgili sektörleri canlandırabilir. Özellikle yüksek gelirli demografik gruplar arasındaki tüketici harcamalarının direnci de ekonomik ivmeyi sürdürmede önemli bir faktör olacaktır.
kaynak:[1] Haftalık Göstergeler: (Neredeyse) Kör Uçuş | Seeking Alpha (https://seekingalpha.com/article/4830908-week ...)[2] Servet Farkı Genişlerken, Bankalar İki Farklı Müşteri Grubu Arasında Seçim Yapmak Zorunda Kalabilir (https://vertexaisearch.cloud.google.com/groun ...)[3] Bölgesel Bankalar, Kötü Krediler Finansal İstikrar Üzerinde Gölge Oluştururken Darbeye Hazırlanıyor (https://vertexaisearch.cloud.google.com/groun ...)