Japonya ekonomisi ikinci çeyrekte, güçlü tüketici harcamaları sayesinde beklenenden daha güçlü bir büyüme gösterdi. Ancak bu olumlu ekonomik veriler, siyasi belirsizlik ve bunun Japonya Merkez Bankası'nın para politikası kararları üzerindeki potansiyel etkisiyle karmaşıklaşıyor ve gelecekteki faiz ayarlamalarının zamanlaması hakkında piyasada spekülasyonlara yol açıyor.

Tokyo, Japonya — Japonya ekonomisi, ikinci çeyrek Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYİH) rakamlarında önemli bir yukarı yönlü revizyon kaydetti ve ücret artışı ile hanehalkı harcamalarıyla beslenen güçlü iç talebe işaret etti. Ancak bu ekonomik ivme, özellikle son siyasi gelişmeler ışığında, Japonya Merkez Bankası'nın (BoJ) para politikası gidişatına ilişkin önemli bir belirsizlik ortamında gelişiyor.

Ekonomik Genişleme Detayları

Pazartesi günü açıklanan hükümet verileri, Japon ekonomisinin Nisan-Haziran döneminde yıllık bazda %2,2 oranında büyüdüğünü ortaya koydu. Bu rakam, başlangıçtaki %1,0'lık tahminden önemli bir artışa işaret ediyor ve ekonomistlerin ortalama tahminlerini aştı. Çeyrekten çeyreğe bazında GSYİH %0,5 büyüyerek, başlangıçtaki %0,3'lük artış tahminini geride bıraktı. Bu daha güçlü performansın temel itici gücü, Japon ekonomisinin yarısından fazlasını oluşturan özel tüketim oldu. Özel tüketim, ön tahmin olan %0,2'lik artışın iki katı olan %0,4'lük bir yükseliş gösterdi. Ülke ekonomisi şu anda art arda beş çeyrek boyunca büyüme kaydetti.

Özel tüketim önemli bir artış sağlarken, sermaye harcamaları çeyrek için %0,6'lık ılımlı bir artış gösterdi, bu da başlangıçtaki %1,3'lük tahminden aşağı yönlü bir revizyondu. İhracat eksi ithalat olarak ölçülen dış talep, ön okumalarla tutarlı olarak büyümeye 0,3 puan katkıda bulunurken, iç talep 0,2 puan katkıda bulunarak başlangıçtaki bir sürüklenmeyi tersine çevirdi.

Para Politikası Görünümü ve Piyasa Tepkisi

Gelişen GSYİH verileri, sürekli ücret artışı ve hanehalkı harcamalarıyla birleşince, Japonya Merkez Bankası için nüanslı bir tablo sunuyor. Temmuz ayında nominal ücretler yedi ayın en büyük artışını yaşarken, enflasyona göre ayarlanan reel ücretler de yükselişe geçti. Hanehalkı harcamaları da art arda üçüncü ay yükseldi. Bu göstergeler, BoJ'un %2 hedefine doğru sürdürülebilir enflasyon için izlediği olumlu bir döngüyü işaret ediyor.

Ancak merkez bankası, 31 Temmuz 2025'te politika faizini %0,5'te sabit tutarken, 2025 mali yılı için çekirdek tüketici enflasyonu tahminini %2,7'ye yükseltti. Bu ihtiyatlı yaklaşım, devam eden küresel belirsizlikleri yansıtıyor ve BoJ'un gelecekteki herhangi bir faiz ayarlaması için esnek, veriye dayalı bir stratejiye olan bağlılığını vurguluyor. Piyasa şu anda sağlam ekonomik verilerin sonuçlarıyla, BoJ'un ani sıkılaştırmaya yönelik algılanan isteksizliği arasındaki çelişkiyle boğuşuyor.

Bu belirsizlik, finansal piyasalar üzerinde kayda değer bir etki yarattı. Japon Yeni (JPY), ABD doları karşısında değer kaybederek dolar başına yaklaşık 148,55 Yen'e ulaşarak aşağı yönlü baskı yaşadı. Bu zayıf yen, genellikle Japonya'nın ihracat odaklı firmalarına fayda sağlar, çünkü denizaşırı kazançları yerel para birimine dönüştürüldüğünde artar. Tersine, Japon Devlet Tahvilleri (JGBs) baskı gördü ve 10 yıllık getiriler kısa süreliğine %1,58'e dokundu.

Siyasi Ortam Karmaşıklığı Artırıyor

Para politikası görünümünü daha da karmaşıklaştıran, Başbakan Shigeru Ishiba'nın 7 Eylül'deki istifasının ardından yaşanan son siyasi belirsizliktir. Onun ayrılışı, gelecekteki politika yönüne ilişkin bir öngörülemezlik unsuru getirdi; analistler, bunun BoJ'un daha fazla parasal sıkılaştırma zaman çizelgesini etkileyebileceğini öne sürüyor. Yatırımcılar, bu siyasi istikrarsızlığın merkez bankasını herhangi bir faiz artırımını ertelemeye yöneltebileceğini giderek daha fazla tahmin ediyor.

Bu duygu, hisse senedi piyasalarında da yansıyor gibi görünüyor. Nikkei Hisse Senedi Ortalaması, %1,9'a kadar yükselerek rekor yüksek seviye olan 43.838,60'a ulaştı ve önceki rekor kapanışını aştı. Bu ralli, yatırımcıların, BoJ'un gecikmiş bir sıkılaştırmasının kurumsal kazançları sürdürebileceği, özellikle de zayıf yenden fayda sağlayan ihracatçılar için bir iyimserlik olduğunu gösteriyor.

Uzman Görüşleri

Norinchukin Araştırma Enstitüsü baş ekonomisti Takeshi Minami, olumlu ekonomik döngüyü belirterek şunları kaydetti: "> "Bu sonuç, BoJ'un beklediği gibi ücret artışları ve yükselen fiyatlar şeklinde olumlu bir döngüyü yansıtıyor ve bir faiz artırımının zamanının yaklaştığına inanıyorum."

Ancak siyasi boyut ihtiyat getiriyor. ING'den bir analist, başbakanın istifası üzerine yorum yaparak şunları gözlemledi: "> "Siyasi belirsizlik açısından bakıldığında, Ekim ayında bir faiz artırımı olasılığı azaldı." Analist, "Ekim ayında faiz artırımı çağrımızı sürdürüyoruz, ancak bu görünüm için riskler artıyor." diye ekledi.

Japonya'daki MUFG Araştırma analisti Michael Wan da BoJ'un yeni liderlik altındaki politika yönüne ilişkin daha net bir içgörü elde edene kadar faiz artırımlarını erteleyebileceğini öne sürdü.

Görünüm ve Temel Faktörler

İleriye dönük olarak, piyasa katılımcıları birkaç temel faktörü yakından izleyeceklerdir. Yaklaşan liderlik seçimi, gelecekteki mali ve ekonomik politika yönünü belirlemede çok önemli olacak ve bu da BoJ'un parasal kararlarını etkileyebilir. Yeni bir başbakan altında genişlemeci bir mali gündemin herhangi bir göstergesi, potansiyel olarak tahvil arzını artırarak JGB getirilerini yüksek tutabilir.

Barclays şu anda BoJ'un Ocak 2026'ya kadar daha fazla sıkılaştırmaya ara vereceğini tahmin ediyor ve bu da merkez bankasının bir sonraki adımını atmadan önce hem ekonomik gidişat hem de siyasi istikrar konusunda netliği önceliklendirebileceğine işaret ediyor. Sürdürülebilir ekonomik büyüme, gelişen siyasi dinamikler ve BoJ'un enflasyon hedefleri arasındaki etkileşim, önümüzdeki haftalar ve aylarda Japonya'nın finansal manzarasını şekillendirmeye devam edecektir.