Hindistan'ın Ekonomik Paradoksu: Güçlü Büyüme Piyasa Şüpheciliğiyle Buluşuyor
Hindistan ekonomisi Nisan-Haziran çeyreğinde önemli bir güç göstererek reel Gayri Safi Yurtiçi Hasılası (GSYİH) beklenenden daha hızlı bir şekilde %7,8 oranında genişledi. Bu büyüme, beş çeyreğin en hızlı temposunu işaret ediyordu. Ancak, bu etkileyici manşet rakamı, hisse senedi piyasaları için daha incelikli bir gerçekliği gizliyor. Enflasyona göre düzeltilmediğinde (nominal GSYİH büyümesi), büyüme oranı %8,8 ile üç çeyreğin en düşük seviyesine geriledi. Bu tutarsızlık, bastırılmış Toptan Fiyat Endeksi (TÜFE) ve Tüketici Fiyat Endeksi (ÜFE) enflasyonundan etkilenen daha düşük bir GSYİH deflatörünün, daha yüksek reel büyüme rakamına katkıda bulunduğunu ve temel ekonomik sağlıkta bazı "gürültüye" yol açtığını gösteriyor.
Aynı zamanda, imalat ve hizmet sektörlerinde yaklaşık 3.000 kayıtlı Hintli şirketin gelir büyümesi, cari mali yılın ilk çeyreğinde (FY26 1. Çeyrek) önceki yıla göre %3,4 ile yedi çeyreğin en düşük seviyesine ulaşarak önemli ölçüde yavaşladı. Önemli bir büyüme motoru olan hizmet sektörünün gelir büyümesi, geçen yılın aynı dönemindeki %11,3'ten %5,8'e yarıya indi. Kurumsal kazançlardaki bu yavaşlama, özellikle ticaret, ulaşım ve emlak gibi sektörlerde, güçlü GSYİH rakamına rağmen yatırımcı duyarlılığını azaltan kritik bir faktördür.
Yatırımcı Karamsarlığını Tetikleyen Faktörler: Çıkışlar, Gümrük Vergileri ve Zayıflayan Rupi
Hint hisse senedi piyasaları, öncelikle önemli yabancı kurumsal yatırımcı (FII) çıkışları, yeni ABD gümrük vergilerinin uygulanması ve değer kaybeden bir para birimi gibi önemli engellerle karşılaştı. Yabancı yatırımcılar, yılbaşından bugüne kadar Hint hisse senetlerinden net 15 milyar dolar çekti; buna Ağustos ayında keskin bir 4 milyar dolar da dahil olmak üzere, bu da yılın en büyük aylık geri çekilmesi oldu. 2024 yılı için toplam FII satışı 1,3 trilyon rupiyi aşarak Hindistan'ın küresel portföylerdeki konumuna ilişkin endişeleri artırdı. Satışlar, Ağustos ayının ilk yarısında finansal hizmetler (134,71 milyar rupi), BT (63,80 milyar rupi) ve petrol, gaz ve tüketilebilir yakıtlar (40,91 milyar rupi) gibi sektörlerde yoğunlaştı.
Bu sermaye kaçışına katkıda bulunan önemli bir faktör, ABD'nin kısa süre önce uyguladığı gümrük vergileridir. ABD, Hindistan'ın Rusya ile askeri teçhizat ve petrol ticaretine yönelik %25'lik karşılıklı tarife ve %25'lik bir ceza içeren, Hindistan ihracatına %50'lik bir ceza uyguladığını duyurdu. Uzmanlar, yaklaşık 35 milyar dolar değerindeki Hint ihracatının bu daha yüksek gümrük vergilerine maruz kaldığını, bunun da Hindistan GSYİH'sının yaklaşık %0,8'ine eşdeğer olduğunu tahmin ediyor. Mücevher ve takı, tekstil ve konfeksiyon, deri ve ayakkabı gibi düşük marjlı, yoğun emek gerektiren sektörler özellikle savunmasızdır. Örneğin, tekstil ihracatçılarının marjları 150 ila 200 baz puan küçülebilir. Eczacılık ürünleri genellikle farklı muamele görse de, tarife dışı engeller ve daha sıkı düzenlemeler beklenmektedir.
Hint rupisi de bu düşüş eğilimini yansıtarak ABD doları karşısında rekor düşük seviye olan 88.8050'ye geriledi. Bu değer kaybı kısmen yabancı fonların sürekli çıkışına ve artan H-1B vize ücretleri gibi ABD'nin potansiyel politika değişikliklerine ilişkin endişelere bağlanmaktadır.
Daha Geniş Bağlam ve Çıkarımlar: Geride Kalan Bir Performans
Bu faktörlerin birleşik etkisi, Hindistan'ın gösterge Nifty 50 endeksinin bölgesel benzerlerinin gerisinde kalmasına neden oldu. Endeks, yılbaşından bugüne sadece yaklaşık %4 yükselerek MSCI Asya ülkeleri arasında en kötü performans gösteren üçüncü endeks oldu. Bu, 2013'ten bu yana MSCI Asya Pasifik gösterge endeksine karşı en uzun süreli düşük performansını işaret ediyor. Hint hisse senetlerinin diğer gelişmekte olan piyasalara kıyasla yüksek değerlemeleri, FII'ler tarafından sermayeyi daha ucuz destinasyonlara kaydırmak için sıkça gösterilen bir neden olarak belirtiliyor.
Yabancı çıkışlara rağmen, yerli kurumsal yatırımcılar (DII'ler) bu yıl hisse senetlerine rekor düzeyde 66 milyar dolar yatırım yaparak önemli destek sağladı. Sadece 29 Ağustos'ta DII'ler 11.487,64 milyar rupi yatırım yaparak FII satışının etkisini hafifletti ve piyasada daha keskin bir düşüşü önledi.
Uzman Yorumları: Çeşitli Görüşler ve Politika Müdahaleleri
Ekonomistler ve stratejistler, Hindistan'ın mevcut ekonomik ortamı hakkında farklı bakış açıları sunuyor. UBS'in Baş Hindistan Ekonomisti Tanvee Gupta Jain, ABD gümrük vergilerinin özellikle emek yoğun sektörler için yarattığı önemli zorluğu vurguladı. JP Morgan'ın Genel Müdürü ve Baş Hindistan Ekonomisti Dr. Sajjid Z Chinoy, işten çıkarmaları önlemek için küçük işletmelere yönelik hedeflenmiş desteği savunarak misilleme yapılmamasını tavsiye etti.
Citibank'ın Hindistan Baş Ekonomisti Dr. Samiran Chakraborty, Hindistan'ın büyüme modelini yeniden düşünmesi ve küreselleşmeden korumacılığa geçiş ortamında iç talebi güçlendirmeye odaklanması gerektiğini öne sürdü. Yakın zamanda yapılan GST indirimleri ve doğrudan vergi reformlarının potansiyel olumlu etkilerini vurguladı.
Daha iyimser bir değerlendirmede, HSBC, 26 Eylül 2025'te Hint hisse senetleri notunu 'Nötr'den 'Ağırlık Artır'a' yükseltti. Aracı kurum, cazip değerlemeler, destekleyici hükümet politikaları ve dirençli iç akışları gerekçe göstererek FII'lerin geri döneceğini öngördü. HSBC analistleri ayrıca, GST oran indirimleri, gelir vergisi muafiyeti ve daha düşük Hindistan Merkez Bankası (RBI) faiz oranlarının birleşimiyle tüketici harcamalarını tahmini 3 trilyon rupi artırabilecek potansiyel bir "Lollapalooza etkisi"ne işaret ediyor. Bu politika kombinasyonunun özellikle isteğe bağlı harcamalar ile otomotiv ve temel tüketim malları gibi sektörlere fayda sağlaması bekleniyor.
İleriye Bakış: Piyasa Geri Dönüşü İçin Katalizörler
Hint hisse senetleri için ilerleyiş, birkaç temel faktöre bağlı. ABD ticaret politikasına ilişkin daha net bir görünüm ve Hint rupisinin istikrara kavuşması, yabancı yatırımcıları piyasaya geri çekmek için çok önemli. HSBC'den analistler, kurumsal kazançların dibe yakın olduğuna ve iyileşmeye hazır olduğuna inanıyor, bu da önemli bir katalizör görevi görebilir. GST indirimleri ve diğer reformların sürekli uygulanması gibi politika eylemlerinin iç talebi artırması ve dış şoklara karşı bir tampon sağlaması bekleniyor. Yılsonu rallisine ilişkin umutlar azalmış olsa da, değerleme primlerinin normalleşmesi ve ticaret görüşmelerindeki olumlu gelişmeler, küresel yatırımcıların yeniden ilgilenmesi için zemin hazırlayabilir. Özellikle ekonomi bu karmaşık küresel ve yerel baskılarla başa çıkarken, yerli kurumların güçlü katkıları piyasa istikrarını sürdürmek için hayati önem taşımaya devam edecek. Potansiyel Federal Rezerv faiz indirimleri ve zayıflayan dolar da Hindistan da dahil olmak üzere gelişmekte olan piyasaları küresel sermaye akışları için daha çekici hale getirebilir.
kaynak:[1] Hindistan'ın güçlü ekonomik büyümesi hisse senedi yatırımcılarını etkilemeyi başaramadı (https://sg.finance.yahoo.com/news/indias-stro ...)[2] Nisan-Haziran GSYİH'sındaki 'gürültü': Rakamlara daha yakından bakış - The Indian Express (https://indianexpress.com/article/business/ec ...)[3] Hint şirketlerinin gelir büyümesi Q1 FY26'da 7 çeyrek düşük seviyesi olan %3,4'e geriledi: ICICI Bank raporu | Zee Business (https://www.zeebiz.com/companies/news-indian- ...)