Küresel Piyasalar Kalıcı ABD-Çin Ticaret Gerilimleriyle Boğuşuyor
Amerika Birleşik Devletleri ve Çin arasındaki kalıcı ticaret ve jeopolitik gerilimler geliştikçe, küresel piyasalar yüksek bir volatilite sergiliyor. Başkan Donald Trump'ın tarifelerle ilgili yumuşatılmış söylemi ve Aralık 2019'da "birinci aşama" ticaret anlaşmasının imzalanmasının ardından yaşanan önceki piyasa iyimserliği dönemi, önemli bir piyasa rallisine yol açmıştı. 12 Aralık'ta S&P 500 ve Dow Jones Sanayi Ortalaması (DJIA) her biri yaklaşık %0,80 oranında yükselerek yeni rekor seviyelere ulaştı ve yatırımcılar ticaret çatışmasının geriliminin azalmasını memnuniyetle karşıladı. Bu ilk anlaşma, Çin'in ABD tarım ürünleri alımlarını artırmayı ve fikri mülkiyet korumalarını iyileştirmeyi taahhüt etmesini, ABD'nin ise mevcut tarifelerden bazılarını azaltmasını içeriyordu.
Ancak bu hafifleme geçici oldu. Ek ABD tarifelerine yönelik yenilenen tehditler, Çin'in nadir toprak ürünlerine uyguladığı misilleme niteliğindeki ihracat kontrolleri ve yabancı kuruluşlara yönelik yaptırımlarıyla birleşince, finans piyasalarında bir "riskten kaçınma" tepkisi tetikledi. Bu durum, önceki kazançları tersine çevirerek hisse senetlerini aşağı çekti ve yatırımcıları geleneksel güvenli liman varlıklarına yöneltti.
Çin'in Tarife Baskılarına Rağmen Ekonomik Direnci
ABD'nin tarife uygulamalarına rağmen Çin, özellikle ihracat sektöründe kayda değer bir ekonomik direnç gösterdi. Eylül ayında Çin'in ihracatı yıllık bazda %8,3 artışla Ağustos ayındaki %4,4'ten yükseldi ve piyasa beklentilerini sürekli olarak aştı. Yılbaşından bugüne, ilk üç çeyrekte, toplam ihracat yıllık bazda %6,1 artarak 2,78 trilyon dolara ulaştı ve 2024'te gözlemlenen %5,9'luk büyümeyi geride bıraktı.
Bu güçlü performans, Amerika Birleşik Devletleri dışındaki ekonomilerden gelen güçlü talebe bağlanabilir. ABD'ye yapılan ihracat %27,0 gibi keskin bir düşüş yaşarken, AB (%14,2), ASEAN (%15,6), Afrika (%56,6) ve Latin Amerika (%15,2)'ya yapılan büyüme bu azalmayı telafi etti. ABD artık Çin'in toplam ihracatının sadece %11,4'ünü oluşturuyor ve 2017'deki %19'dan fazlasından azaldı; bu durum, Çin'in ticaret ortaklarını başarılı bir şekilde çeşitlendirdiğini vurguluyor.
Başlıca büyüme kategorileri arasında gemilerde %42,7, yarı iletkenlerde %32,7 ve otomobillerde %10,9 artış yer aldı. Aynı zamanda, Çin'in ithalatı Eylül ayında beklenmedik bir şekilde yıllık bazda %7,4 artarak 17 ayın en yüksek seviyesine ulaştı. Bu ithalat artışı, demir (%13,4) ve bakır (%24,4) gibi emtiaların yanı sıra tarım ürünlerine (%5,7) yönelik artan taleple desteklendi.
Nakliye ve Denizcilik Sektöründe Gerilimin Artması
Ticaret anlaşmazlığı, küresel nakliye ve denizcilik sektöründe yoğunlaştı. ABD, Çin'in denizcilik, lojistik ve gemi inşa endüstrilerini hedefleyen Bölüm 301 önlemleri aracılığıyla, 14 Ekim 2025'ten itibaren geçerli olmak üzere büyük Çin gemilerine yeni ücretler getirdi. Misilleme olarak Çin Ticaret Bakanlığı, Güney Koreli gemi üreticisi Hanwha Ocean Co.'nun ABD merkezli beş yan kuruluşuna yaptırım uyguladığını duyurdu. Hanwha Shipping, Hanwha Philly Shipyard ve Hanwha Ocean USA International dahil olmak üzere bu yan kuruluşlar, Çin'in "karşı önlemler listesine" eklendi ve Çinli kişi ve kuruluşların onlarla işlem yapması veya işbirliği yapması yasaklandı. Bu eylem, Hanwha Ocean Co.'nun ABD soruşturma faaliyetlerine yardım ederek "Çin'in egemenliğini, güvenliğini ve kalkınma çıkarlarını tehlikeye attığı" iddialarının ardından geldi.
Piyasa anında tepki verdi ve Hanwha Ocean Co.'nun Seul borsasında işlem gören hisseleri, duyuru günü %8'e kadar düşüş yaşayarak %5,8 düşüşle kapandı. Reddal danışmanlık firmasının başkan yardımcısı Kun Cao durumu şu sözlerle yorumladı:
"Çin az önce gemi inşaatını silah haline getirdi. Pekin, Washington'ın Çin'in deniz hakimiyetine karşı koymasına yardım eden üçüncü ülke firmalarını vuracağının sinyalini veriyor."
Bu gelişme, ABD-Çin ekonomik sürtüşmesinin kapsamının genişlediğini, üçüncü taraf kuruluşları ve küresel tedarik zincirlerini etkilediğini vurguluyor.
Bankacılık Sektörü Gücü Piyasa Dengesi Sağlıyor
Ticaret belirsizlikleri arasında bankacılık sektörü, güçlü üçüncü çeyrek kazançlarıyla bir miktar istikrar sağladı. ABD ekonomisinin barometresi olan JPMorgan Chase, 2025'in üçüncü çeyreğinde karında yaklaşık %12'lik bir artışla geçen yılın aynı dönemindeki 12,9 milyar dolardan 14,39 milyar dolara ulaştığını bildirdi. Bu güçlü performans, öncelikle yatırım bankacılığı ücretlerindeki %16'lık artış ve piyasa bölümü için rekor 9 milyar dolarlık gelirle desteklendi.
Benzer şekilde, Goldman Sachs'ın üçüncü çeyrek karı, yatırım bankacılığı ücretlerindeki %42'lik artışla desteklenerek %37 artarak 4,1 milyar dolara yükseldi. Bu sonuçlar, daha önceki tarife duyurularının ardından gerileme yaşayan kurumsal anlaşma yapma ve borsa listelemelerinde bir toparlanma olduğunu gösteriyor. JPMorgan CEO'su Jamie Dimon, daha geniş ekonomik ortamı kabul ederek, ABD ekonomisinin genel olarak dirençli olmasına rağmen, "karmaşık jeopolitik koşullar, tarifeler ve ticaret belirsizliği, yüksek varlık fiyatları ve yapışkan enflasyon riski nedeniyle sürekli yüksek bir belirsizlik derecesinin" devam ettiğini belirtti.
Daha Geniş Piyasa Tepkisi ve Yatırımcı Duyarlılığı
Ticaret gerilimlerinin tırmanması, küresel finans piyasalarında yaygın bir "riskten kaçınma" duyarlılığı yarattı. ABD hisse senetleri bir satış dalgası yaşadı ve S&P 500 önceki kazançlarını tersine çevirdi. Yatırımcılar güvenli liman varlıklarına sığındı ve 13 Ekim 2025'te altın fiyatları yaklaşık %2 yükselerek 4100 dolar/ons üzerine kabul görme hedefiyle hareket etti. Aynı zamanda, kripto para birimleri de zayıfladı; Bitcoin %3'ün üzerinde düşerken, Ether ve Solana %5'i aşan kayıplar yaşadı.
Avrupa piyasaları da aynı şekilde FTSE 100 %0,3 düşerken, Almanya'nın DAX'ı %1 ve Fransa'nın CAC'ı %0,85 geri çekildi. Daha geniş ekonomik etkiler, kurumsal yatırım kararlarını da etkiledi ve ABD şirketlerinin Çin'deki yatırımları rekor seviyelere düştü. 2025'te ABD firmalarının sadece %48'i Çin'de yatırım yapmayı planlarken, bu oran 2024'teki %80'den keskin bir düşüş gösterdi; bu durumun başlıca nedeni artan ve dalgalı tarifeler ile daha geniş ticaret gerilimleridir.
Görünüm: Ticaret Müzakereleri ve Ekonomik Göstergeler Odakta
Küresel piyasaların yakın vadeli görünümü, ABD-Çin ticaret müzakerelerinin gidişatıyla yakından bağlantılı. Başkan Trump ile Başkan Xi Jinping arasında Ekim 2025'in sonlarında Asya-Pasifik Ekonomik İşbirliği (APEC) forumunda planlanan toplantı, gerilimi azaltma veya daha fazla sürtüşme belirtileri açısından yakından izlenecek. Çalışma düzeyindeki görüşmeler de devam ediyor, bu da tartışmalı ortama rağmen diplomatik çabaların sürdüğünü vurguluyor.
Önümüzdeki haftalarda piyasa duyarlılığını etkileyen temel faktörler arasında potansiyel yeni tarife uygulamaları, Çin'in nadir toprak ihracat kontrollerinin etkisi ve Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası yıllık toplantılarındaki devam eden tartışmalar yer alıyor. ABD Ticaret Bakanlığı'nın gelişmiş yarı iletken çipler üzerindeki genişletilmiş ihracat kontrolleri ve Çin'e yazılım ihracatı için potansiyel lisans gereksinimleri, anlaşmazlığın teknolojik boyutunu daha da vurguluyor. Bu jeopolitik ve ekonomik faktörlerin etkileşimi, kısa vadeli piyasa hareketlerini yönlendirmeye ve uzun vadeli küresel ticaret ve yatırım stratejilerini şekillendirmeye devam edecek.
kaynak:[1] Çin Sert Oynuyor (https://seekingalpha.com/article/4829767-chin ...)[2] Çin, ABD-Çin nakliye anlaşmazlığı ortasında G.Koreli Hanwha'nın beş ABD birimine yaptırım uyguladı - Investing.com (https://www.investing.com/news/stock-market-n ...)[3] Trump'ın Ticaret Açıklamaları ABD-Çin Gerilimlerini Azaltarak Piyasa İyimserliğini Ateşlerken Vadeli İşlemler Yükseldi | FinancialContent (https://vertexaisearch.cloud.google.com/groun ...)