Bir federal temyiz mahkemesi, Eli Lilly and Company aleyhine, geriye dönük ilaç fiyat artışlarını gizleme ve uygun indirimleri sağlamama iddialarından kaynaklanan 183,7 milyon dolarlık Medicaid dolandırıcılığı kararını onadı. Karar, ilaç fiyatlandırma uygulamaları ve Yanlış Beyanlar Yasası kapsamındaki sorumluluğa yönelik artan denetimi vurgulamaktadır.
Perşembe günü ABD hisse senetleri karışık seyretti; ilaç sektörünü etkileyen önemli bir hukuki gelişmeye ilişkin haberler ortaya çıktı. Eli Lilly and Company (LLY), federal bir temyiz mahkemesinin şirketin itirazını reddetmesinin ardından 183,7 milyon dolarlık Medicaid dolandırıcılığı kararının onanmasıyla karşı karşıya kaldı.
Ayrıntılı Olay
Perşembe günü, Chicago'daki 7. ABD Temyiz Mahkemesi, Eli Lilly'nin Medicaid'i dolandırmaktan sorumlu olduğunu tespit eden bir kararı onadı. Karar, avukat ve eczacı muhbir Ronald Streck'in iddialarından kaynaklanıyor; Streck, ilaç şirketinin 2005 ile 2017 yılları arasında belirli ilaçların geriye dönük fiyat artışlarını kasıtlı olarak gizlediğini ve daha sonra bu yüksek fiyatlar için Medicaid'e gerekli indirimleri sağlamadığını iddia etti.
Orijinal jüri ödülü, Ağustos 2022'de toplam 61.23 milyon dolardı ve bu miktar, federal Yanlış Beyanlar Yasası hükümleri uyarınca yargıç tarafından üç katına çıkarılarak 183.7 milyon dolara yükseltildi. Temyiz mahkemesi, jürinin Eli Lilly'nin fiyatlandırma uygulamalarının gerçeğini bilerek gizlediği yönündeki makul bulgusunu onayladı.
"Jüri üyeleri, Lilly'nin yasayı ihlal etme konusunda haksız bir riski bildiğini veya göz ardı ettiğini ve makul bir araştırma yapmak yerine gizlemeyi seçtiğini gösteren bol miktarda kanıt duydu."
— Temyiz Mahkemesi Yargıcı Joshua Kolar
Eli Lilly, karara katılmadığını ve daha fazla itirazda bulunma planları olduğunu belirterek, bunun Streck'in diğer ilaç üreticilerine karşı açtığı benzer bir davada Philadelphia'daki federal temyiz mahkemesinin 2018 tarihli bir kararıyla çeliştiğini kaydetti.
Piyasa Tepkisinin Analizi
Eli Lilly üzerindeki 183,7 milyon dolarlık kararın doğrudan finansal etkisi, şirketin 2025'in ilk yarısında rapor ettiği 28.29 milyar dolarlık önemli finansal performansı göz önüne alındığında nispeten sınırlıdır. Şirketin büyüklüğü için yıkıcı bir miktar olmasa da, karar parasal cezanın ötesinde önemli çıkarımlar taşımaktadır.
Bu karar, gelecekteki muhbir eylemlerini teşvik edebilecek ve tüm İlaç Sektörü genelinde ilaç fiyatlandırma şeffaflığı üzerindeki düzenleyici denetimi yoğunlaştırabilecek bir hukuki emsal oluşturmaktadır. Ayrıca, özellikle kamuoyu algısı ve Medicaid gibi gelecekteki devlet sözleşmeleriyle ilgili olarak itibar zedelenmesi potansiyel riskini de taşımaktadır.
Daha Geniş Bağlam ve Etkileri
Anlaşmazlığın özü, Eli Lilly'nin toptancılara satılan ancak henüz eczanelere yeniden satılmayan ilaçların fiyatlarını geriye dönük olarak artırma uygulaması etrafında dönüyordu. Streck, hem ilk hem de ayarlanan fiyatların hükümete bildirilmesi gerektiğini, bunun da Medicaid indirimlerinin artmasına yol açabileceğini savundu. Eli Lilly, toptancılara ödenen hizmet ücretlerinin bu geriye dönük ücretleri dengelediğini iddia etti, ancak mahkeme bu iddiayı sonunda reddetti.
Mahkeme bulguları, Eli Lilly'nin eylemlerinin hükümetin 60 milyon dolardan fazla kaybetmesine neden olduğunu, şirketin ise belirtilen dönemde bu açıklanmayan fiyat artışlarından 600 milyon dolardan fazla gelir elde ettiğini gösterdi. Üç kat tazminata izin veren Yanlış Beyanlar Yasası'nın uygulanması, ilaç şirketlerinin hükümet sağlık programı düzenlemelerine, özellikle Medicaid indirimleriyle ilgili olanlara uymamaları durumunda karşılaştıkları önemli finansal riskleri vurgulamaktadır.
Geleceğe Bakış
Eli Lilly'nin karara daha fazla itiraz etme niyetini açıklaması, uzun süreli bir hukuki mücadele olacağını düşündürmektedir. Sonraki itirazların sonucu, ilaç fiyatlandırması ve indirim yükümlülükleri etrafındaki hukuki durumu daha da açıklığa kavuşturabileceğinden, yatırımcılar ve daha geniş ilaç sektörü tarafından yakından izlenecektir. Bu vaka, yüksek düzeyde düzenlenen sağlık sektöründe önemli cezaları ve hukuki zorlukları önlemek için şeffaf ilaç fiyatlandırması ve indirim uygulamalarına sıkı sıkıya uyulmasının kritik önemini bir kez daha teyit etmektedir.