Deutsche Bank, artan gümrük vergileri ve azalan iş gücünün ABD ekonomik büyümesini önemli ölçüde engelleyebileceği ve Federal Rezerv'in para politikasını yönetme çabalarını karmaşıklaştırabileceği konusunda bir uyarı yayınladı. Bu görünüm, özellikle ticaret maliyetlerine ve iş gücü mevcudiyetine duyarlı sektörlerde artan piyasa temkinliliğini ve potansiyel aksaklıkları işaret ediyor.
Deutsche Bank İkili Ekonomik Riskleri Vurguluyor
Deutsche Bank, artan gümrük vergileri ve azalan iş gücünün ABD ekonomik büyümesini önemli ölçüde engelleyebileceği konusunda kapsamlı bir uyarı yayınladı. Finans kurumu, bu faktörlerin Federal Rezerv'in para politikası hedeflerini yönetirken önemli zorluklar sunabileceğini öne sürüyor.
İkili Tehditler: Gümrük Vergileri ve İş Gücü Daralması
Deutsche Bank'ın analizi, ABD ekonomisi için iki temel engeli vurgulamaktadır: gümrük vergisi gelirlerinde önemli bir artış ve mevcut iş gücünde belirgin bir azalma. Tahminler, gümrük vergisi gelirlerinin artarak ithalatın %15-20'sine ulaşabileceğini, bunun 3 trilyon dolarlık ithalat üzerinden yaklaşık 450 milyar dolarlık bir vergiye denk geldiğini ve ulusun Gayri Safi Yurtiçi Hasılası'nın (GSYİH) yaklaşık %1,5'ini oluşturduğunu göstermektedir. Son veriler, aylık gümrük vergisi gelirlerinin 7 milyar dolardan yaklaşık 25 milyar dolara üç kattan fazla arttığını ve ayda 40 ila 50 milyar dolara daha da yükselme yolunda olduğunu göstermektedir.
Aynı zamanda, ABD iş gücü piyasası önemli bir daralma ile karşı karşıyadır. Yavaşlayan göç ve çeşitli çalışma programlarının sona ermesi, iş gücünden 700.000'den fazla kişinin ayrılmasına neden olacaktır. Halen yaklaşık 700.000 kişi Geçici Koruma Statüsü (TPS) altındadır ve büyük çoğunluğu iş gücüne aktif olarak katılmaktadır. Nitelikli ülkelerin yarısından fazlası için bu statülerin yıl sonundan önce sona ermesi planlandığından, bu durum özellikle iş gücünün bu segmentine bağımlı işletmeleri etkileyerek iş gücü arzı için doğrudan bir tehdit oluşturmaktadır.
Piyasa ve Federal Rezerv Etkileri
Bu ekonomik baskılar, piyasa katılımcıları ve politika yapıcılar için karmaşık bir ortam yaratmaktadır. Kısa vadede, Deutsche Bank'ın uyarıları piyasada artan temkinliliğe yol açabilir ve özellikle ithalata büyük ölçüde bağımlı veya artan işçilik maliyetlerine karşı savunmasız sektörlerde satışlara neden olabilir. Daha uzun vadede, sürekli yüksek gümrük vergileri ve kalıcı iş gücü sıkıntıları, genel GSYİH büyümesini baskılayacak, çeşitli sektörlerdeki şirket kazançlarını etkileyecek ve potansiyel olarak Federal Rezerv'in para politikası duruşunda ayarlamalar yapmasını gerektirecektir.
Morningstar'ın analizi, tüketici döngüsel ve temel malzemeler sektörlerinin gümrük vergisi etkilerinden en ağır şekilde etkilenme olasılığının yüksek olduğunu göstermektedir. Perakende, giyim ve otomotiv gibi endüstrileri kapsayan tüketici döngüsel sektörünün, artan maliyetlerden doğrudan darbe alması beklenmektedir. Benzer şekilde, hammaddelerin çıkarılmasıyla uğraşan şirketleri içeren temel malzemeler sektörünün, beklenen yavaş ekonomik büyüme nedeniyle bir yavaşlama yaşaması öngörülmektedir. Aksine, temel mal ve hizmetleri içeren tüketici defansif sektörünün büyük ölçüde dirençli kalması beklenmektedir.
Daha Geniş Kapsam ve Uzman Yorumları
Federal Rezerv'in Eylül 2025 toplantısı, merkez bankasının enflasyon kontrolü ile işgücü piyasası istikrarını dengelemeye çalıştığı kritik bir an olacaktır. Temmuz ayı iş raporu, tarım dışı bordroya sadece 73.000 kişi eklendiğini ve önceki aylara ait verilerde aşağı yönlü revizyonlar yapıldığını gösteren son veriler, işgücü piyasasında belirgin bir soğuma olduğunu göstermektedir. Bu durum, çekirdek Kişisel Tüketim Harcamaları (PCE) enflasyonunun Fed'in %2 hedefinin inatçı bir şekilde %2,9 üzerinde kalması ve yeni gümrük vergilerinin getirilmesiyle daha da karmaşık hale gelmesiyle birlikte gelmektedir.
CME FedWatch Tool'da yansıtıldığı gibi piyasa beklentileri, Eylül ayında 25 baz puanlık bir faiz indirimi olasılığının yüksek olduğunu ve potansiyel bir güvercin değişimi sinyali verdiğini göstermektedir. Ancak analistler agresif bir gevşemeye karşı uyarıyorlar. Morningstar'ın belirttiği gibi:
Agresif bir gevşeme, özellikle yeni gümrük vergilerinin ek maliyet şokları getirmesiyle enflasyonist baskıları yeniden tetikleyebilir.
Bu duygu, J.P. Morgan Research tarafından da tekrarlanmakta olup, jeopolitik riskler ve ticaret politikası belirsizliği nedeniyle 2025'in ikinci yarısında %40'lık bir resesyon olasılığı tahmin edilmektedir. Goldman Sachs Research ise tüketici harcamaları üzerindeki etkiyi daha da vurgulayarak, politika belirsizliğinin, özellikle gümrük vergileri etrafındaki belirsizliğin, ilk Trump yönetimi sırasındaki seviyeleri aştığını ve gümrük vergilerinin 2025'te tüketici harcamaları büyümesini 2024'teki %3,1'den %0,9'a düşürmesinin beklendiğini belirtmektedir.
Geleceğe Bakış
Gümrük vergilerinden kaynaklanan maliyet baskıları ile sıkılaşan işgücü piyasasının birleşimi, ABD ekonomik görünümü için zorlu bir sorun teşkil etmektedir. Federal Rezerv'in gelecek kararları, istihdamı destekleme ve enflasyonu kontrol etme arasındaki hassas dengeyi yönetirken yakından izlenecektir. Ağustos ayı iş raporu, Fed'in yumuşayan bir işgücü piyasasını doğrulayıp doğrulamayacağını veya beklenmedik bir direnç tespit edip etmeyeceğini etkileyen kritik bir veri noktası olacaktır.
Yatırımcılara, gümrük vergisi risklerini azaltmak için çeşitlendirilmiş tedarik zincirlerine ve esnek fiyatlandırma stratejilerine sahip şirketlere öncelik vermeleri tavsiye edilir. Aksine, emtia bağımlı sektörlere aşırı maruz kalma, bu gelişen ekonomik ortamda dezavantajlı olabilir. VIX endeksiyle ölçülen piyasa oynaklığı, son zamanlarda 16 ila 58 arasında dalgalanarak yatırımcılar arasındaki genel belirsizliği vurgulamaktadır; yatırımcılar, piyasa yönü hakkında daha fazla rehberlik için ekonomik raporları ve politika duyurularını yakından takip etmektedir.