Related News

Yapay Zeka Modelleri Akıllı Sözleşme İstismarlarında İnsan Hacker'larla Eşleşiyor, Yeni DeFi Risklerini Ortaya Çıkarıyor
## Ayrıntılı Olay Yeni çalışmalar, gelişmiş yapay zeka modellerinin, blok zinciri akıllı sözleşmelerindeki güvenlik açıklarını sistematik olarak araştırmak ve istismar etmek için otonom ajanlar olarak hareket edebileceğini gösterdi. Önemli bir testte, yapay zeka ajanları, geçmişteki 405 savunmasız sözleşmenin 207'sine yönelik saldırıları başarıyla çoğaltarak %51'in üzerinde bir başarı oranı elde etti. Bu simüle edilmiş saldırılar, teorik olarak 550 milyon dolarlık bir hırsızlıkla sonuçlanacaktı. **Ethereum** ve **Binance Akıllı Zinciri (BSC)** üzerindeki sözleşmelere odaklanan belirli bir değerlendirme, yapay zeka için %62,96'lık bir başarı oranı bildirdi. Eleştirel olarak, araştırma bilinen kusurları çoğaltmanın ötesine geçti. Yapay zeka modelleri, **Binance Akıllı Zinciri** üzerindeki daha önce bilinmeyen iki sıfır gün güvenlik açığını tanımlayabildi ve bunlar için istismarlar oluşturabildi. Pasif kod analizinden proaktif, akıllı istismar üretimine geçiş, Web3 altyapısına yönelik otomatik siber tehditlerde yeni bir sınır belirliyor. ## Piyasa Etkileri Yapay zekanın akıllı sözleşme saldırılarının keşfini ve yürütülmesini otomatikleştirme yeteneği, DeFi piyasasında önemli bir düşüş baskısı yaratmaktadır. Bu durum, hem perakende hem de kurumsal yatırımcılar için algılanan riski artırarak sermaye girişlerini ve platform kullanımını potansiyel olarak azaltabilir. Bulgular, kötü niyetli aktörlerin artık ölçeklenebilir, otomatik saldırılar konuşlandırabileceğini ve bu tür istismarları başlatmanın ekonomik hesabını temelden değiştirebileceğini göstermektedir. Bu yeni gerçeklik, sermayenin üstün, yeni nesil güvenlik denetimi ve savunma mekanizmalarını gösterebilen platformlara yöneldiği bir kaliteye kaçışı tetikleyebilir. Bu yapay zeka destekli saldırılara karşı koymak için yapay zeka destekli savunma araçlarının geliştirilmesi, artık DeFi protokollerinin hayatta kalması ve büyümesi için kritik bir gerekliliktir. ## Uzman Yorumu Piyasa ve güvenlik uzmanları, bulgular hakkında çeşitli bakış açıları sundu. New York Üniversitesi'nde doçent olan Brendan Dolan-Gavitt, araştırmanın önemini vurgulayarak,

Trump, Kabine Toplantısı Sonrası Nisan Ayında Pekin Ziyaretini Duyurdu, Ticaret Görüşmelerini Gerekçe Gösterdi
## Yönetici Özeti Başkan Donald Trump, Nisan ayında Pekin'e diplomatik bir ziyaret planlandığını ve ardından Çin Devlet Başkanı Xi Jinping'in yılın ilerleyen dönemlerinde Amerika Birleşik Devletleri'ne karşılıklı bir devlet ziyareti yapacağını duyurdu. Resmi bir kabine toplantısının ardından gelen bu duyuru, ABD-Çin ilişkilerinde potansiyel bir değişime işaret ediyor ve ticaret politikası ile uluslararası piyasalar üzerinde önemli etkileri var. Bu gelişmeye yol açan görüşmelerin, özellikle tarım ticareti olmak üzere kilit ekonomik konuları içerdiği bildirildi; bu da ekonomik istikrarın yenilenen angajmanın birincil hedefi olduğunu gösteriyor. ## Ayrıntılı Olay Pazartesi günü Başkan Trump, Başkan Xi'nin Pekin'i ziyaret davetini kabul ettiğini doğruladı. Duyuru, iki lider arasındaki telefon görüşmesinin ardından geldi. Resmi açıklamalara göre, görüşmede Rusya-Ukrayna savaşı ve tarım ürünleri ticareti de dahil olmak üzere birkaç acil konu ele alındı ve özellikle ABD'nin Çin'e önemli bir ihracatı olan soya fasulyesinden bahsedildi. Diplomatik program, Başkan Trump'ın Nisan ayında Çin'i ziyareti ve ardından Başkan Xi'nin Florida veya Washington D.C.'de olmak üzere Amerika Birleşik Devletleri'ne yapacağı bir devlet ziyareti olmak üzere iki aşamalı bir angajmanı işaret ediyor. Duyurudan önce Beyaz Saray'da Başkan'ın kabinesi toplandı. Bu usule ilişkin adım, diplomatik girişimin resmi ve stratejik niteliğini vurgulayarak, kararın ABD'nin başlıca hükümet departmanları arasında koordine edilmiş bir çaba olduğunu gösteriyor. ## Piyasa Etkileri Tarım ürünlerinden, özellikle de **soya fasulyesinden** açıkça bahsedilmesi, emtia piyasaları için kritik bir veri noktasıdır. Ticari ilişkilerin normalleşmesi, tarifelerin kaldırılmasına ve Çin'e tarım ürünleri ihracatının artmasına yol açabilir, bu da soya fasulyesi ve diğer tahılların vadeli işlem fiyatlarını potansiyel olarak artırabilir. Üreticilerden ekipman üreticilerine kadar tarım sektöründeki şirketler yakından izlenecek. Daha geniş anlamda, dünyanın en büyük iki ekonomisi arasındaki ticari gerilimlerin azalması, küresel piyasa oynaklığını azaltabilir. Tarife belirsizliği ve tedarik zinciri kesintilerine karşı oldukça hassas olan teknoloji ve imalat gibi sektörler, iyileşen yatırımcı duyarlılığı yaşayabilir. ABD-Çin ticaret ilişkisini istikrara kavuşturmadaki herhangi bir ilerleme, piyasalar daha düşük risk primlerini fiyatlandırdıkça döviz piyasalarını, özellikle de USD/CNY döviz kurunu da etkileyebilir. ## Diplomatik ve Jeopolitik Bağlam Bu hamle, iki ülke arasında yapılandırılmış bir diyalogu yeniden kurmaya yönelik önemli bir adımı temsil ediyor. Ticarete odaklanma pragmatik bir yaklaşım önerse de, altında yatan jeopolitik gerilimler devam ediyor. Çin devlet medyası, Başkan Xi'nin görüşme sırasında Pekin'in Tayvan'a ilişkin tutumunu yinelediğini ve Tayvan'ın "Çin'e geri dönüşünün savaş sonrası uluslararası düzenin ayrılmaz bir parçası" olduğunu belirttiğini bildirdi. Bu, ekonomik görüşmeler ilerleyebilse de, temel stratejik anlaşmazlıkların daha geniş ilişkiyi şekillendirmeye devam edeceğini vurguluyor. Bu toplantılar, ekonomik işbirliğinin bu daha tartışmalı jeopolitik sorunlardan bağımsız olarak takip edilip edilemeyeceğinin önemli bir testi olacak.

Cango'nun 3. Çeyrek Geliri 224,6 Milyon Dolara Ulaştı, Bitcoin Madenciliğiyle Desteklendi ve Yapay Zekaya Stratejik Geçiş Yaptı
## Yönetici Özeti Cango Inc. (NYSE: CANG), 2025 yılının üçüncü çeyreğine ilişkin denetlenmemiş sağlam finansal sonuçlarını raporlayarak, toplam gelirde çeyrekten çeyreğe %60,6'lık önemli bir artışla 224,6 milyon dolara ulaştığını gösterdi. Bu performans, toplamın 220,9 milyon dolarını oluşturan Bitcoin madenciliği operasyonları tarafından büyük ölçüde yönlendirildi. Bu güçlü operasyonel çeyreğin yanı sıra şirket, işini AI bilgi işlem ve enerji projelerine çeşitlendirmek için stratejik bir girişim duyurarak, dijital varlık madenciliğinin ötesinde uzun vadeli bir vizyona işaret etti. ## Olay Ayrıntıları 2025 yılı 3. çeyrek raporunda **Cango**, günlük ortalama yaklaşık 21 BTC madenciliği anlamına gelen 1.930,8 BTC üretimini detaylandırdı. Bu operasyonel çıktı, madencilik işinden 220,9 milyon dolar gelir elde etti. Geliştirilmiş karlılığın temel bir göstergesi, şirketin düzeltilmiş FAVÖK'ünün 80,1 milyon dolara yükselmesiydi; bu, bir önceki yılın aynı döneminde bildirilen 1,2 milyon dolardan önemli bir artıştı. Şirket ayrıca dijital varlık varlıklarını da artırdı ve toplam **Bitcoin** bakiyesi Ekim 2025 sonu itibarıyla 6.400 BTC'yi aştı. ## Piyasa Etkileri Güçlü finansal sonuçlar, **Cango'nun** çekirdek madencilik işinin karlılığını vurgulamakta ve çeşitlendirme stratejisi için sağlam bir sermaye tabanı sağlamaktadır. AI yüksek performanslı bilgi işlem (HPC) ve enerji pazarlarına yönelme, mevcut altyapısını ve uzmanlığını kullanmak için stratejik bir dönüşümü temsil etmektedir. Bu çeşitlendirme, **Bitcoin** fiyat oynaklığı ile ilişkili riskleri azaltabilir ve yapay zekanın büyümesine iyimser bakan daha geniş bir yatırımcı kitlesine hitap edebilir. Piyasa, şirketin bu geçişi nasıl uygulayacağını ve kripto madenciliği ile AI altyapısına olan ikili odağını nasıl yöneteceğini yakından takip edecek. ## Uzman Yorumu **Cango** CEO'su ve Direktörü Paul Yu, şirketin operasyonel başarıları ve büyüyen varlık tabanı hakkında yorum yaptı. Ekim 2025 güncellemesinde şunları belirtti: > "Ekim ayında, ortalama operasyonel hash oranımızı %90'ın üzerine çıkardık ve Bitcoin varlıklarımız 6.000 BTC kilometre taşını aşarak ay sonunda toplamda 6.400 BTC'nin biraz üzerine çıktı." Bu yorum, şirketin çekirdek madencilik operasyonlarını optimize etme ve aynı zamanda bilançosunu güçlendirme taahhüdünü vurgulamaktadır. ## Daha Geniş Bağlam **Cango'nun** stratejisi, endüstriyel ölçekli **Bitcoin** madencileri arasındaki daha geniş bir eğilimi yansıtmaktadır. Sektördeki birçok şirket, devasa enerji kaynaklarını ve yüksek yoğunluklu bilgi işlem altyapılarını, özellikle AI ve HPC iş yükleri olmak üzere, kripto dışı uygulamalar için yeniden kullanmanın yollarını araştırmaktadır. Saf madencilerden çeşitlendirilmiş teknoloji altyapı sağlayıcılarına doğru bu evrim, şirketlerin yeni, potansiyel olarak daha istikrarlı gelir akışları oluşturmasına olanak tanır. **Cango'nun** bu yöndeki resmi adımı, AI ile ilgili bilgi işlem gücüne yönelik patlayıcı talepten yararlanan diğer madencilerle birlikte onu konumlandırarak, tüm kripto madenciliği endüstrisinin iş modelini potansiyel olarak yeniden şekillendirmektedir.
