Hint Rupisi Rekor Seviyelere Geriledi, Borsalar Düştü
## Yönetici Özeti
**Hint Rupisi (INR)**'nin ABD doları karşısında rekor düşük seviyeye gerilemesiyle Hindistan finans piyasaları önemli engellerle karşı karşıya. Bu kur zayıflığı, önemli yabancı sermaye çıkışları ve artan riskten kaçınma ile birlikte ülkenin temel borsa endeksleri olan **Nifty 50** ve **BSE Sensex**'te bir düşüşle birleşiyor. Satış baskısı, düzenleyici inceleme ve hükümet müdahalesi çeken **InterGlobe Aviation (IndiGo)**'daki yüksek profilli bir operasyonel krizle daha da şiddetleniyor ve bu, piyasadaki kurumsal yönetişim ve operasyonel risklerin keskin bir hatırlatıcısı olarak hizmet ediyor.
## Olayın Detayları
8 Aralık 2025 tarihinde, **Hint Rupisi** tarihi bir düşük seviyeye ulaştı ve USD/INR döviz kuru %0.33 artışla 90.23'e yükseldi. Bu, Rupinin yılbaşından bu yana %5'lik bir değer kaybını temsil ediyor ve büyük ölçüde sürdürülen yabancı sermaye çıkışlarına bağlanıyor. Eş zamanlı olarak, Hint hisse senedi piyasaları genel bir düşüş kaydetti. **Nifty 50** endeksi %0.86 düşerken, **BSE Sensex 30** %0.71 kaybetti. Artan yatırımcı kaygısını vurgulayan, zımni oynaklığı ölçen **India VIX** %6.79 sıçrayarak 11.02'ye yükseldi. Gayrimenkul ve Sermaye Malları gibi sektörlerin önemli kayıplar yaşamasıyla satışlar yaygındı.
## Piyasa Etkileri
Rupinin keskin değer kaybı, ithalat maliyetlerini artırarak ve tüketici satın alma gücünü azaltarak potansiyel olarak enflasyonu körükleyerek Hint ekonomisi için ikili bir tehdit oluşturuyor. Şirketler için, özellikle de **IndiGo** gibi önemli dolar cinsinden borçları ve maliyetleri olanlar için, zayıf bir Rupee doğrudan kazançları etkiliyor.
Kasım sonundan bu yana binlerce uçuş iptali nedeniyle hisse senedi yaklaşık %15 düşen **IndiGo**'daki kriz, kritik bir vaka çalışması olarak hizmet ediyor. Havayolunun yeni pilot dinlenme düzenlemelerine (FDTL) uyum sağlamakta zorlanması, **Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (DGCA)** tarafından bir soruşturmayı ve hükümet tarafından geçici olarak uçak bileti tavan fiyatlarının uygulanmasını tetikledi. Bu doğrudan müdahale, yatırımcıların karşı karşıya olduğu düzenleyici riskleri vurgulamaktadır. Bu tür olaylar, yatırımcı güvenini aşındırabilir, daha fazla sermaye kaçışına yol açabilir ve özellikle icra veya yönetişim zayıflıkları olduğu düşünülen şirketler için hisse senedi değerlemelerini düşürebilir.
## Uzman Yorumları
Piyasa analistleri, bu olaylar ışığında kazanç tahminlerini yeniden değerlendiriyor. Brokerlerin **IndiGo** krizine verdiği tepkiler bu ihtiyatlılığı göstermektedir.
> **UBS**'e göre, %20 daha fazla pilot işe alma ihtiyacı, havayolunun vergi öncesi karının %25'e kadarını silebilir.
> **JM Financial**, 15 günlük bir aksaklığın IndiGo'nun 26 mali yılı için tam yıl kazançlarında %8-9'luk bir darbe ile sonuçlanabileceğini tahmin ediyor.
> **Investec** "Sat" derecesini sürdürüyor ve zayıf rupi ile artan yakıt maliyetlerini ek engeller olarak gösteriyor.
Küresel olarak, **Uluslararası Ödemeler Bankası (BIS)**, ABD dışındaki yatırımcıların kur oynaklığından kaynaklanan kayıplara maruz kalmaya devam ettiğini, bu riskin şimdi Hint piyasasında gerçekleştiğini belirtmiştir. Birçok analist, yapısal büyümeyi gerekçe göstererek **IndiGo** gibi hisse senetleri üzerinde uzun vadeli "Al" derecesini korurken, artan maliyetler ve operasyonel belirsizliği hesaba katmak için kısa vadeli hedefler aşağı yönlü revize edilmektedir.
## Daha Geniş Bağlam
Bu iç zorluklar karmaşık bir küresel ortamda gelişiyor. Yatırımcılar, ABD Merkez Bankası'nın yaklaşan toplantısını ihtiyatlı bir şekilde bekliyor ve birçoğu sürekli faiz indirimi bekliyor. Bu durum sonunda doları zayıflatabilse de, mevcut ortam artan riskten kaçınma ortamıdır, bu da genellikle doları güvenli liman para birimi olarak faydalandırır ve INR gibi gelişmekte olan piyasa para birimleri üzerinde baskı oluşturur. Hindistan'a özgü kurumsal ve düzenleyici sorunların küresel makroekonomik belirsizliğin birleşimi zorlu bir ortam yaratmaktadır. Piyasanın tepkisi, yatırımcıların operasyonel dirence ve düzenleyici istikrara daha yüksek bir prim atfettiğini, yetersiz kalan şirketleri cezalandırdığını ve daha geniş piyasa düşük performansına katkıda bulunduğunu göstermektedir.